Sanofi Türkiye Temel Ürünler İş Birimi Direktörü Berk Tümen: “Her zaman bilimin mucizelerinin peşinde koşuyor, ardından geliştirdiğimiz tedavilerle insan yaşamını iyileştirmek için çalışıyoruz.”
Sanofi'nin hipertansiyona yönelik çalışmalarını ve yaklaşımlarını sizden öğrenebilir miyiz?
Sanofi olarak her zaman bilimin mucizelerinin peşindeyiz, bu nedenle insan sağlığını iyileştirmek için geliştirdiğimiz tedavi edici çözümleri 90 ülkede 91 bin kişilik ekibimiz sayesinde sunmaya devam ediyoruz. Türkiye'de 66 yıllık varlığımız ve uzun yıllara dayanan tecrübemizle spesifik tedaviler, genel tıp, aşı ve tüketici sağlığı alanlarında 220 farklı ürünle hizmet vermekteyiz. Toplum sağlığını geliştirmek amacıyla geliştirdiğimiz tedavilerde uzmanlık alanlarımızdan biri de dünyada en sık görülen hastalıklardan biri olan hipertansiyondur.
Sanofi, 60 yıldır kalp-damar hastalıklarını anlamaya, sürekli iyileştirmeye ve çözümler sunmaya kendini adamış bir şirkettir. Bu bağlamda ele alınan hastalıkların bugün dünya çapında 530 milyondan fazla insanı etkilediği tahmin edilmektedir. Tedavileri bu doğrultuda geliştiriyor ve hastaların yaşam standartlarını iyileştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Türkiye'de bu konuyla ilgili bir üretim var mı?
Sanofi Türkiye olarak 24 yıldır hipertansiyon alanında toplum sağlığına yönelik çalışmalarımızı yürütüyoruz. Dünya çapında Sanofi üretim merkezleri arasında üretim kapasitesi açısından üçüncü büyük üretim tesisi olan Lüleburgaz fabrikamızda ürettiğimiz Sanofi hipertansiyon tedavilerini Türkiye'de yaklaşık 4,5 milyon hastaya ulaştırıyoruz.
Ayrıca hipertansiyon konusunda farkındalığı artırmak için tüm paydaşlarla iş birliği yapıyoruz. Çünkü önlenebilir ölümlere baktığımızda hipertansiyonun kontrol altına alınmasıyla 4 ölümden 1'inin önlenebileceğini biliyoruz. Risk altındaki veya hipertansiyonu olan kişilerde düzenli olarak tansiyon ölçümü yapılması ve ilaçların düzenli kullanılması gibi rutin alışkanlıklarla birçok kişinin hayatı kurtarılabilir.
Dr. Zeynep Çalışkan “Hipertansiyon yarattığı komplikasyonlar nedeniyle her yıl milyonlarca insanın ölümüne neden oluyor.”
Hipertansiyon konusunda bilinçli olmak neden önemlidir?
Vücudumuzun dokularına yeterli miktarda oksijen ve besin taşıyabilmesi için kan basıncımızın normalde belirli bir aralıkta olması gerekir. Bu aralığın çok yüksek olması durumunda buna hipertansiyon denir. Ne yazık ki yüksek tansiyon semptomlara neden olmayabilir. Bu nedenle düzenli kan basıncı ölçümleri gereklidir. Kan basıncını kontrol altında tutmak ancak bu şekilde mümkündür. Araştırmalara göre yüksek tansiyon sıklıkla kalp hastalığı, felç veya böbrek hastalığına eşlik edebiliyor. Bu nedenle hipertansiyonun tek bir hastalık olarak tanımlanmaması gerektiğine inanıyoruz. Son derece ciddi sonuçları olan bu durumu kontrol altında tutabilmek için risk altındaki kişilerin bu sorunun farkında olması çok önemlidir. Düzenli olarak tansiyon ölçümü yapılarak, aile hekimi ya da uzman tarafından konulan hipertansiyon tanısı sonrasında yaşam tarzının değiştirilmesiyle ya da gerektiğinde ilaç kullanılmasıyla bu durumun önlenebileceğini hepimiz bilmeliyiz. Ayrıca hipertansiyon konusunda farkındalık yaratmanın toplumdaki olası sonuçları önemli ölçüde azaltacağını da bilmemiz gerekiyor.
Dünyada ve Türkiye'de hipertansiyon durumu nasıl?
Hipertansiyon en sık görülen kronik hastalıklardan biri ve küresel bir halk sağlığı sorunudur. Demin de söylediğim gibi hipertansiyon ve komplikasyonlarından dolayı maalesef milyonlarca insan hayatını kaybediyor. Bu nedenle ölümlerin %45'i kalp hastalığından kaynaklanmaktadır. Ölümlerin yüzde 51'i felçten kaynaklanıyor. Araştırmalar, dünyadaki bu yaygınlığın temel nedenlerinin yaşlı nüfusun artması, toplumdaki obezite ve aşırı tuz tüketimi olduğunu gösteriyor.
Ülkemizde nüfusun yaklaşık %31,8'i hipertansiyon hastasıdır. Bu oran kadınlarda yüzde 36,1, erkeklerde ise yüzde 27,5'tir. Ancak 2012 yılında yapılan bir araştırma, hipertansiyonu olan kişilerin %45,3'ünün bu durumdan habersiz olduğunu ortaya çıkardı.
Hipertansiyon konusunda artan farkındalıkla hastalığın kontrol altında tutulması ölüm oranlarını önemli ölçüde azaltıyor. Bu noktadan hareketle, Sanofi'nin kalp-damar ve hipertansiyon alanındaki misyonunun sorumluluğuyla, toplumda farkındalık yaratmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Örneğin 5 yıldır Ulusal Kalp ve Damar Hastalıkları Derneği'nin ev sahipliği yaptığı Ulusal Hipertansiyon ve Kalp Damar Hastalıkları Kongresi'nin sponsorları arasında yer alıyoruz.
Sanofi'nin kardiyoloji alanındaki vizyonuyla örtüşen bu etkinlikte yer almak bizim için son derece değerli ve önemli. Aynı amaçla işbirliği yaptığımız bir diğer kurum ise Türk Kardiyoloji Derneği'dir. Cumhuriyetimizin 100. yılına özel olarak hayata geçirdiğimiz Türkiye'nin Kalbi platformu aracılığıyla doktorlarımıza ve hastalarımıza yönelik bilinçlendirme çalışmaları yürütüyoruz.
Önerdiğimiz ürünleri beğeneceğinizi umuyoruz. Bu içerikten satın almaya karar vermeniz durumunda Mynet, bağlantılardan gelir/komisyon kazanabilir. Satın alma sonrasında satıcılardan kaynaklanan sorunlardan Mynet sorumlu değildir.