Gözaltında kaybolan yakınlarının akıbeti hakkında bilgi almak ve sorumluların yargılanması talebiyle 1995 yılından bu yana Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi düzenliyorlar. Anneler Cumartesi Bu hafta da meydanlardaydı.
Kayıp yakınları, 23 Aralık 1980’de 21 yaşındayken 1031’inci haftada gözaltında kaybolan Mahmut Kaya’nın akıbetini sordu.
Sebla Arcan bu haftaki açıklamayı okudu.
Mahmut Kaya için adalet istiyoruz #CumartesiMadri1031Hafta https://t.co/zLS4JhWpuL
— Sabato Madri (@CmrtesiAnneleri) 28 Aralık 2024
Kaya’nın pankart astığı için yakalandığını, hatta gözaltına alınmasının dahi reddedildiğini anlatan Arcan, şöyle konuştu:
“21 yaşındaki Mahmut Kaya, 23 Aralık 1980’de Kars’ta Maraş katliamının yıl dönümünde ‘Maraş katliamından hesap sorulacak’ pankartı asarken yakalandı. Gözaltına alındıktan sonra adliyeye götürüldü. Siyasi şubenin sıkıyönetim komutanlığı tarafından yönetilmesi Birçok tanık ifadesine göre Mahmut Kaya, on gün süren ağır işkencenin ardından 3 Ocak 1981’de öldürüldü. işkence.
Cenazesi kaybolan Mahmut Kaya’dan haber alınamadı. Kaya ailesinin Erzurum’daki evini arayan bir kişi, Mahmut’un güvende olduğunu bildirdi. Daha sonra Sebahattin Kaya Kars’a gelerek ilgili kurumlara seslendi. Kars Valisi ile görüştü. Ancak Mahmut’un gözaltına alındığı yalanlandı.”
“ÖLDÜRÜLMESİ KAYDEDİLMİŞTİ”
Mahmut ve diğer tutuklular adliyeye sevk edilirken, Mahmut Kaya’nın işkence sonucu öldürüldüğünü belirterek suç duyurusunda bulundular.
Taleplerini ısrarla sürdüren Selahattin Kaya, 9 Ekim 1982’de Sıkıyönetim Komutanlığı’ndan “Mahmut Kaya isimli şahsın gözaltına alınıp tutuklanmadığı, bu isimle hüküm giyen veya tutuklanan kimsenin bulunmadığı” yönünde yanıt aldı. . TBMM İnsan Haklarını İnceleme Alt Komisyonu’nun 2011 yılında Cemil Kırbayır hakkında yaptığı soruşturmanın ardından hazırladığı 350 sayfalık raporda, Mahmut Kaya’nın gözaltında öldürülmesi olayına da ayrıntılı olarak yer verildi. O dönemde yetkililer ve görgü tanıklarıyla yapılan görüşmelerin ardından hazırlanan tam raporda, Mahmut Kaya’nın gözaltında ölümüne karışan polis memurlarının ve buna göz yuman polislerin isimleri yer alıyordu. bu olay hakkında.
YAZARLAR KORUNDU
TBMM Komisyonu’nda da konuşan tanıklardan Davut Aksu şunları söyledi:
“Mahmut Kaya adında birini getirdiler. Yılbaşı olabilirdi, yılbaşından sonraki gün olabilirdi, o dönemde çok yoğun işkenceler vardı. Yan yana bağlıydık, belden aşağısı simsiyahtı. Sanırım saat üçteydi, ‘Bitlis’te beş minare ölmüştü’ diye bir söz vardı.’ Bu ve buna benzer birçok tanık ifadesine rağmen Mahmut’un akıbeti karanlıkta bırakılmaya, failler dokunulmazlıkla korunmaya devam edildi.
Devlet suçlarına maruz kalanların ve suça tanık olanların beyanları, uluslararası hukukta birinci derece delil olarak kabul edilmektedir. Mahmut Kaya’nın gözaltında kaybedilmesinin 44. yıl dönümünde inkarcılığın sona erdirilerek adaletin sağlanması çağrımızı yineliyoruz. Kaç yıl geçtiği önemli değil; “Tüm kayıplarımız için Mahmut Kaya için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz ve devletin evrensel hukuk normlarına göre hareket etmesi gerektiğini unutmayacağız.”